Aşırı Düşünmek Nedir? Aşırı Düşünme Hastalığı ve Nasıl Üstesinden Gelinir?
- Meili Yoga
- 2 Mar
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 Mar

Günümüzün hızla akan dünyasında, sonsuz seçenekler ve bilgi bombardımanı içinde aşırı düşünmek (overthinking) sessiz bir salgın haline geldi. Bitmeyen düşünce döngüleri, sürekli sorgulamalar ve bir türlü bırakamamak… Peki, aşırı düşünmek sadece bir alışkanlık mı, yoksa daha derin bir şey mi? Bu bir zihinsel hastalık mı, yoksa modern yaşamın kaçınılmaz bir sonucu mu?
Yoga, Sufizm, felsefe, sinirbilim ve edebiyatı birleştiren yoga eğitmeni olarak, aşırı düşünmenin yalnızca zihinsel bir alışkanlık olmadığını görüyorum. Bu, anda olamamak, sürekli geçmiş veya gelecek arasında sıkışıp kalmak demektir. Gelin, aşırı düşünmenin ne olduğunu, neden ortaya çıktığını ve nasıl içsel huzura dönebileceğimizi birlikte inceleyelim.
Aşırı Düşünmek Nedir?
Aşırı düşünmek, geçmiş olaylar üzerinde gereğinden fazla durmak, sürekli zihinsel senaryolar üretmek ve geleceği tahmin etmeye çalışarak kendini zihinsel olarak yormaktır. Genellikle iki şekilde kendini gösterir:
Ruminasyon (Geçmişe Takılma): “Keşke öyle söylemeseydim.” “Ya farklı bir seçim yapsaydım?”
Kaygı (Gelecek Üzerine Aşırı Düşünme): “Ya işler ters giderse?” “Ya başarısız olursam?”
Özetle aşırı düşünmek bizi gerçeklikten koparır ve zihinsel bir hapishaneye hapseder.
Sufi perspektifinde, aşırı düşünmek bir yanılsama olarak görülür—bizi ilahi varoluştan ayıran bir perde.
"Sana gelen değişikliklere direnme. Hayatın senden akmasına izin ver. Aşırı analiz etmekten vazgeç, bırak ve sadece ol." Mevlana
Tıpkı yoga felsefesinde olduğu gibi, Sufizm de teslimiyet (Ishvarapranidhana) ve düşünceleri gözlemleme yeteneğini vurgular.
Aşırı Düşünmenin Bilimsel Açıklaması
Sinirbilime göre, aşırı düşünme beynin varsayılan mod ağı (DMN) ile bağlantılıdır. Bu bölge, kendini sorgulama, geçmişi analiz etme ve geleceği planlama ile ilişkilidir. Araştırmalar, DMN’nin aşırı aktif olmasının anksiyete, depresyon ve kronik stres bozukluklarına yol açtığını göstermektedir.
Nature Reviews Neuroscience dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, aşırı düşünmek kortizol (stres hormonu) üretimini artırır ve karar verme yeteneğini bozar. Zihin sürekli analiz etmeye alıştıkça, aşırı düşünmek beynimizin varsayılan modu haline gelir.
Bu yüzden, aşırı düşünmek sadece psikolojik bir durum değildir—bedensel ve zihinsel sağlığımıza doğrudan etki eden bir durumdur.
Neden Aşırı Düşünüyoruz?
Belirsizlik Korkusu – Zihin, kontrol sağlayarak güvende hissetmeye çalışır.
Mükemmeliyetçilik – “Doğru” seçimi yapma ihtiyacı.
Çocukluktan Gelen Koşullanmalar – Sorumluluğun endişe ile eşdeğer olduğu inancı.
Hayata Güven Eksikliği – Akışa teslim olamama, sürekli plan yapma ihtiyacı.
Sufi felsefesindeki tevekkül (Tawakkul) kavramı, aşırı düşünmenin panzehiridir. Hayatı analiz etmek yerine, teslimiyet, kabul ve güven geliştirmemizi önerir.
Yoga ve Aşırı Düşünme İlişkisi
1. Zihin-Beden Bağlantısı
Yoga, zihin, beden ve nefesi birleştirmeye yönelik kadim bir uygulamadır. Aşırı düşünme, bedenle bağlantının kaybolduğu ve zihnin kontrolü ele geçirdiği durumlarda ortaya çıkar. Yoga duruşları (asanalar), nefes çalışmaları (pranayama) ve meditasyon (dhyana) zihinsel döngüleri kırarak bizi tekrar şimdiye döndürür.
2. Sinir Sistemi ve Aşırı Düşünme
Aşırı düşünme, genellikle aşırı uyarılmış bir sinir sisteminin işaretidir. Sempatik sinir sistemi (savaş ya da kaç modu) aşırı çalıştığında, zihin sürekli tetikte olur ve düşünceler durmaksızın akar.
Yoga, parasempatik sinir sistemini (dinlenme ve sindirme modu) aktive ederek beyni sakinleştirir ve daha berrak düşünmesini sağlar.
Aşırı düşünmeyi azaltan en iyi yoga uygulamaları:
Yin Yoga ve Restoratif Yoga – Derin gevşeme sağlar, sinir sistemini düzenler.
Yoga Nidra – Rehberli meditasyon ile zihinsel döngüleri yavaşlatır.
Vinyasa Akışları – Zihinsel enerjiyi bedene yönlendirir, düşünce yükünü hafifletir.
3. Üçüncü Göz Çakrası (Ajna) ve Aşırı Düşünme
Yogik bakış açısına göre, aşırı düşünme Ajna (üçüncü göz) çakrasının dengesizliğiyle ilişkilidir. Bu çakra aşırı aktif olduğunda, zihin sürekli analiz eder, geleceği planlar ve kontrol etmeye çalışır.
Ajna Çakrasını Dengelemek İçin:
Trataka (Mum Işığı Meditasyonu): Dikkati tek bir noktaya odaklar.
Mantra Meditasyonu: “Om” gibi seslerin tekrar edilmesi zihni sakinleştirir.
Günlük Tutma: Düşünceleri yazıya dökmek, zihni özgürleştirir.
4. Pratyahara: Duyuların İçine Çekilmesi
Yoga Sutraları’nda geçen Pratyahara, dış dünyadan gelen uyaranları kapatarak zihni içe yönlendirme pratiğidir.
Deneyin:
Gözlerinizi kapatın ve nefesinize odaklanın.
Tüm dikkatinizi iç dünyanıza yönlendirin.
Düşünceleri izleyin ancak onlara kapılmayın.
Bu teknik, aşırı düşünmeyi tetikleyen dışsal faktörlerden uzaklaşmamıza yardımcı olur.
Aşırı Düşünmeyi Aşmanın Yolları
1. Tanık Bilinci (Drashta Bhava) Geliştirin
Düşüncelerinizin sizi kontrol etmesine izin vermek yerine, onları izleyin.
Zihninizden geçen her düşünceyi sadece bir "bulut" olarak görün ve geçmesine izin verin.
2. Nefes Çalışmaları (Pranayama) ile Zihni Yatıştırın
Nadi Shodhana (Burun Deliği Alternatif Nefes): Zihinsel enerjiyi dengeler.
4-7-8 Tekniği: 4 saniye nefes alın, 7 saniye tutun, 8 saniye verin.
3. Mantralar ve Olumlamalar Kullanın
“Bırak ve akışa güven.”
“Düşüncelerim ben değilim.”
“Her şey olması gerektiği gibi.”
Sonuç : Zihnin Bir Nehir Gibi Akmasına İzin Verin
Aşırı düşünmekten kurtulmanın yolu, zihni susturmak değil, onunla farklı bir ilişki kurmaktır. Nehrin akmasına izin verin, ama içinde kaybolmayın.
Eğer zihinsel döngüler içinde sıkıştığınızı hissediyorsanız, yoga, nefes çalışmaları ve meditasyonu günlük rutininize dahil ederek aşırı düşünmenin etkilerini azaltabilirsiniz.
Aynı zamanYoga ve farkındalık atölyelerimize katılarak bu süreci birlikte keşfedebiliriz.
Comments